Davutoğlu’ndan Erdoğan’a: İktidarda olduğun dönemde çevrendeki herkesi zengin eden sen, ömür boyu emeğinden başka bir şey yememiş olan ben…
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Şehir Üniversitesi ile ilgili sözlerine, “Üniversiteyi bizden istediler, ben de Başbakanım. Biz onların vakfına üniversite tahsis ettik. Başbakan olarak göreve gelince üniversiteye ayrılan yeri aldı.” Bilabedel vakfı.” Davutoğlu, “İktidarda olduğunuz dönemde çevrenizdeki herkesi zengin eden sizler, ömrü boyunca emeğinden başka bir şey yememiş beni yolsuzlukla itham ettiniz. Makbuzlu Başbakanlık?” dedim. Siyasilerin malvarlıkları üzerinde soruşturma-soruşturma komisyonu kurulması çağrısında bulunan Davutoğlu, “Kimin açıklanamayacak bir malı varsa onu Hazine’de bir fonda tutsun. Şehitlere, yetimlere, engellilere harcayalım” dedi. ve mazlumlar.Orada mısın?” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bu akşam sosyal medya hesabından bir video yayınladı. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün TBMM’de yaptığı grup toplantısında; Davutoğlu’na ve Şehir Üniversitesi ile ilgili açıklamalarına yanıt verdi.
Erdoğan şunları söyledi:
“Üniversiteyi bizden istediler, ben başbakanım. Biz onların vakfına üniversite tahsis ettik. Başbakan olarak göreve gelince ne yaptı biliyor musunuz? Bilabedel vakfına ayrılan yeri aldı. Orada var. Türkiye’de bunun başka örneği yok. Bilabedel mülk edinimi.”Vakıf tüzüğüne göre vakıf hakkımız yok. Ancak yaptılar. Helal için ne yaptınız? Kurduğunuz üniversite ile başarı grafiğimiz nasıl? Hayır, biz bu üniversiteyi onların yolsuzlukları yüzünden aldık, devletimize mal ettik.”
Davutoğlu yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sayın Erdoğan bugün yaptığınız AK Parti kümelenme konuşmanızda sumptan öteye giderek bilinçaltınızı bir kez daha vurdunuz. Yarın saat 15.00’te arkadaşlarımla Kent Üniversitesi ile ilgili tüm suçlamalarınızı yanıtlayacağım.
“İSMİN ULUSLARARASI KURSLARDA AKTİF DOSYASI VE DİĞER EKONOMİK SUÇLAR İLE İLGİLİ OLARAK GEÇEN, TÜM YOLSUZLUK ÇEVRELERİNDE TEMİZ SİYASET KONUŞUCUSU OLARAK BİLİNEN BENİ KABUL ETTİNİZ Mİ?”
Küçük bir yüzükle büyük kısmetlerle yoluna devam etti, bakanlığına dezenfektan satan bakana teşekkür etti, aldığı hediyelerin hiçbirini devlet adına beyan etmedi, kamu parasıyla yapılan yatırımlara adını yazdırdı , yollarda, sokaklarda, barajlarda, stadyumlarda, üniversitelerde bırakın ilk akrabalarını, çevresindeki herkesi siyasi güce. İçinde bulunduğu dönemde sağlamlaştıran sizler, uluslararası mahkemelerde malvarlığı ve diğer ekonomik hatalardan dolayı adı geçen, ömrü boyunca emeğinden başka bir şey yemeyen sizler, kabul etmediniz. ikinci maaş, evine giren her lokmanın bedelini devlet adına makbuzla Başbakanlıkta ödedi Aldığı en küçük hediyeyi bile beyan eden ve sözcü olarak tanınan beni yolsuzlukla itham etti. tüm ulusal ve uluslararası çevrelerde saf siyaset?
“KAMU MALINA UZANAN ELİM BİLE BİLE KESMELİSİNİZ”
Biz de birlikte olduk. Hangi süreçlerden geçtiğimizi siz ve tüm milletimiz biliyor ve şahit oluyorsunuz. Madem bu tür yolsuzluklar söz konusuydu Sayın Erdoğan, siz Cumhurbaşkanı iken neden bizi uyarmadınız? 22 Mayıs 2016’da Başbakanlıktan ayrıldıktan sonra, Gelecek Partisi’ni kurmanızdan sadece bir hafta önce, 7 Aralık 2019’da neden beni yolsuzlukla itham ettiniz? Ertesi gün ben de aradım. Özellikle ben; 8 Aralık’ta ‘Yaşayan tüm Başbakanların, Cumhurbaşkanlarının ve ilgili Bakanların mal varlığı araştırılsın’ dedim. 8 Aralık’taki bu davete bugüne kadar sessiz kaldınız, neden şimdi konuştunuz Sayın Erdoğan? Devletin zayıflığını gösterdiniz. Süreci hemen başlatmalıydınız. Kamu malına uzanan el benim olsa bile kesmeliydin. ben olsam keserdim Bekledin. Çünkü sorunlara siyasi rant açısından baktınız. Şimdi size üç davetiye yapıyorum.
“İSTEDİĞİNİZ GAZETECİLERİ SATIN ALIN. İSTEDİĞİNİZ KANALDA AÇIK OTURUMA KATILALIM”
İstediğiniz gazetecileri alın. Pelikanlar dahil. Damadınızın erkek kardeşininki de dahil olmak üzere istediğiniz herhangi bir kanal. Halka açalım. İstemciyi kullanırsınız. Bu tür bir çıplak kılıç olacağım. Ayarladığınız gazetecilerin size hazırlanmış sorular sormasına izin verin. Bana ne isterlerse sorsunlar. Ama kabul edelim. Var mısın?
“AÇIKLAMAYACAĞIMIZ BİR VARLIK VARSA HAZİNE’DEKİ BİR FONDA TUTALIM”
8 Aralık 2019’da yaptığım çağrıyı tekrarlıyorum. Benden başlayarak yaşayan tüm Başbakanlar, Cumhurbaşkanları ve ilgili Bakanlar ve yakınları hakkında soruşturma-soruşturma komisyonu kurun. Kimin açıklanamayan bir varlığı varsa, onu Hazine’de bir fonda tutalım. Şehitler, yetimler, engelliler, mazlumlar için harcayalım. Var mısın? Burada değilseniz üçüncü teklifim sadece size değil Meclis’teki herkesedir.
“‘SORAŞTIRMA KURULU MÜLKİYETLERİ DENETLEYSİN’ TEKLİFİ VERECEĞİM”
Bu konuyu bir sonraki Altı Masa Zirvesi’nde gündeme getireceğim. Tüm liderlerden bu konuda derhal harekete geçmesini isteyeceğim. Hem araştırma hem de inceleme komisyonları kurulmalı ve önce benden başlamalıdır. Benden ve yakın ailemden. Ama sonra sen de. Yaşayan tüm Başbakanlara, Cumhurbaşkanlarına ve ekonomi-yatırımla ilgili tüm Bakanlara ve bunların birinci derece yakınlarına ‘Malları Soruşturma Komisyonunda incelensin’ teklifinde bulunacağım. Bunu takip edeceğim.
“BU ZAMANDA HEPİNİZ O ÜNİVERSİTEYİ ÖVDÜNÜZ. NEDEN SUSMUYORSUNUZ?”
Tüm bu gelişmeleri sessizce takip eden ve sesini yükseltmekten korkan muhafazakar kesimlere buradan sesleniyorum. Bazı çocuklarınız da o üniversitede okudu. Hepiniz o üniversiteyi zamanında takdir ettiniz. neden susadın Bugün siyaset yapıyorsak emin olun bu vatanın ve milletimizin istikbali için canını, terini döken, dua edenlerin namusunu kurtarmak için yapıyorum ama en çok da siyasetini görenlerin. Bu ülkeye alınlar secdeye gelin, saf siyaset yapılır. Çocuklarınız, torunlarınız bunu söyleyebilsin diye.
“14 MAYIS SEÇİM TARİHİMİZDE BAŞARILAR OLSUN. O GÜN ‘Yeter SÖZ MİLLET DİYECEĞİZ’
Unutmadan Sayın Erdoğan konuşmanızda Bahçeli’yi andıran bir dille bana ‘Serok Ahmet’ diye hitap ettiniz. Bahçeli’ye verdiğim cevabın aynısını size de vereyim. Hem Serok Ahmet diyene hem de Yörük Ahmet diyene minnettarım, hepsinden selam alıyorum ve onunla gurur duyuyorum. Diyarbakır gençliğine havale ediyorum. Sana ihtiyacın olan dersi veriyorlar. Bahçeli diliyle ve Serok unvanıyla dalga geçenler, bir sonraki seçimde size gereken dersi vereceklerdir. 14 Mayıs seçim tarihimiz hayırlı olsun. O gün ‘Yeter söz milletindir’ diyeceğiz.
“İktidara gelir gelmez ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ’Nİ AÇACAĞIZ inşallah”
Son sözüm şu: Mutlak barbarlıkla kapattığınız Kent Üniversitesi’ni inşallah iktidara gelir gelmez açacağız. Çünkü Kent Üniversitesi benim şahsi mülküm olmadığı gibi kimsenin de mülkü değildir. Halkın malıydı. Vakıf malıydı. Şehir bizim olduğu için açılacak” dedi.
