10 Ekim 2015 tarihinde, Ankara Garı önünde yürüyüş yapan kalabalığın içinde canlı bomba ile düzenlenen saldırıyla ilgili davada karar, mahkeme heyeti tarafından 1 Temmuz’a ertelendi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 103 kişinin ölümünden sorumlu tutulan 16’sı firari, 10’u tutuklu sanık hakkında kararını, 1 Temmuz saat 09.30’da başlayacak duruşmada vermesi bekleniyor.
TBB’nin duruşmaya katılma talebi kabul edildi
Duruşma esnasında söz alarak, “10 Ekim’de Ankara Garı’nda Türkiye’nin en büyük katliamı yaşandı. 103 insanımız hayatını kaybetti, yüzlerce insan yaralandı. İnsan haklarını ve meslektaşlarımızın yaşam hakkını korumak görevimiz gereği Türkiye Barolar Birliği’nin duruşmaya katılması zorunludur. Katliamda meslektaşımız Avukat Uygar Coşkun da hayatını kaybetmiştir” diyen Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan’ın bu talebi mahkeme tarafından kabul edildi.
Duruşmada cübbelerini çıkartarak, bundan böyle savunma yapmayacaklarını dile getiren avukatlar, saldırıda hayatını kaybeden kişilerin yakınlarının olduğu bölüme geçti. Duruşmada daha sonra, katliamda yaşamını yitirenlerin yakınları ve yaralı olarak kurtulanlar dinlendi.
“Polisler neden dinlenmedi?”
10 Ekim saldırısından yaralı kurtulan öğretmen Mustafa Çeker, “Gaziantep’te IŞİD çok büyümüştü. 2015 yılında Gaziantep Valisi olan Ali Yerlikaya soruşturmadı. Bir katliamda insanın aklına kendini nasıl kurtaracağı gelir. Ama benim aklıma 1977 1 Mayıs katliamı geldi ve hayatta kalanları da öldüreceklerini düşündüm. Burada tertip komitesi dinlendi ama polisler dinlenmedi. Neden dinlenmedi? 600 km yol gelirken ben buraya sizin her şeye ret vermenizi mi dinliyorum?” ifadelerini kullandı.
Saldırıda yaşamını yitiren Osman Turan Bozacı’nın oğlu Çağlayan Bozacı da söz alarak, “Neden insanlığa karşı suç tanımını inatla getirmiyorsunuz? Bu ülke artık bir terör örgütü devleti. İpin ucunun nereye gideceğini biliyoruz. O yüzden adalet beklemiyorum. Ama bugün adalet isteyenler günün birinde adalet dağıtacak konuma eriştiklerinde inanın hepinize adaleti en doğru şekilde tartarak verecektir. Bir gün bu kantar sizi de tartacak” dedi.
Duruşma salonunda yer yer “Adalet istiyoruz” sloganları atılırken, söz alan bazı kişiler hoparlör olmadığı için yaşanan sıkıntıdan şikayetçi oldu. Mahkeme başkanının, “Hoparlör yok!” demesi üzerine ise Avukat Mehtap Coşkun Sakinci, “Biz söz hakkımızı kullanmadan, karar veremezsiniz. Bu hukuka aykırıdır. Hoparlör getirilene kadar bekleyeceğiz” dedi. Avukat Murat Yılmaz da tepkisini, “Bu meseleyi çözemiyorsanız o cübbeyi çıkaracaksınız” sözleri ile dile getirdi. Bunun üzerine mahkemeye 15 dakika ara verildi.
Aranın ardından CHP, SOL Parti, EMEP, Halkevleri, KESK, TMMOB gibi siyasi parti, dernek, sendika ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri söz aldı.
İlk duruşması 7 Kasım 2016’da görülen davanın 1 Temmuz Pazartesi günü yapılacak duruşma ile karar bağlanması bekleniyor.
DW / ET,AÜ
